-
1 assaut
n msaldırı [saɫdɯ'ɾɯ] -
2 fondre
Iv tliquéfier erimekIIv i1 se liquéfier erimek◊La neige fond au soleil. — Kar güneşte erir
◊Elle fond devant ses petits-enfants. — Büyükanne torunlarının önünde pek duygulanır.
3 fondre en larmes gözyaşlarına boğulmak4 diminuer erimek◊Leurs économies ont fondu. — Biriktirdikleri paralar eridi.
5 fondre sur qqn, qqch bir şeye, kimseye saldırmak
См. также в других словарях:
saldırmak — e 1) Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı. H. C. Yalçın 2) Bir şey veya kimse üzerine saldırı yapılmasına sebep olmak 3) den Gemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
toñuşmak — gözlerini dikerek bir şeye saldırmak; bir işi kabulden çekinmek; emreden kişiye, gözlerlni dikerek, iğrenerek, bakmak III, 394bkz: töñü şmek … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
töñüşmek — gözlerini dikerek bir şeye saldırmak; işi kabulden çekinmek; emreden ki şiye, gözlerini dikerek, igrenerek bakmak, II I, 394bkz: toñu şmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
atılmak — den 1) Atma işine konu olmak Tembel olanlar her yerden atılır. 2) e Saldırmak, hücum etmek Düşmanın üzerine atıldı. 3) nsz Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor,… … Çağatay Osmanlı Sözlük